27 Ocak 2018 Cumartesi

Sessizlik Bizleri Daha Zeki Yapıyor – Sessizliğin Beyninizde Yarattığı Muhteşem Değişimler

Sessizlik Bizleri Daha Zeki Yapıyor – 
Sessizliğin Beyninizde Yarattığı Muhteşem Değişimler 
 
 Ses, gürültü ve daha bir çok etken günlük yaşamımızda biz farkında olsak da olmasak da sürekli olarak beynimize zarar veriyor. Ses kirliliğine o kadar alıştık ki, artık bu durum bize çok normalmiş gibi geliyor. Aslında durum gerçekten de böyle mi? Gürültü mü normal, yoksa sessizlik mi? Korna seslerinden, sokak satıcılarına, susmayan telefonlardan hiç ama hiç bir zaman durmayan iş makinelerinin, şantiye ve inşaatların o gürültülerine kadar hepsi beynimizin en büyük düşmanlarından aslında. Peki, bu durum beynimizi nasıl etkiliyor? Aslında ihtiyacımız olan tek şey belki de sessizliktir. 

 Ne kadar sessizlik, o kadar az stres

Gürültüden bahsettiğimiz sadece trafikte farkına vardığımız sesler veya da televizyonda hiç durmadan yayınlanan reklamlar değil. Uyku halindeyken bile bizim farkına varmadığımız ama beynimizin algıladığı bir çok gürültü var. Bu gürültüler de vücudumuzun stres hormonu salınımını arttıran en önemli etkenlerden. Özellikle de kalabalık veya da gürültülü bölgelerde yaşayan insanların hormon salınımlarının daha yüksek olmasının en önemli nedeni de bu. Sessizlik ise beynimizin bu zararlı gürültülerin saldırısından uzak durmasını ve dolayısı ile de stres hormonu salınımının düşmesini sağlıyor. 

 Sessizlik, klasik müzikten bile daha etkili

Okulda veya da işte sergilediğimiz çalışma saatlerinin verimli geçmesi hayatımız açısından büyük önem taşıyor. Klasik müziğin konsantre olma konusunda insanlar üzerindeki etkileri herkes tarafından biliniyor. Yapılan araştırmalara göre sessiz kalmak, klasik müzikten bile daha etkili. Çünkü içinde yaşadığımız dünya her geçen daha fazla gürültü barındırıyor. Yapılan araştırmalarda gürültünün olmadığı sessiz ortamlarda kişisel becerilerimiz, klasik müzik dilediğimiz zamanlara göre daha fazla artıyor. 

 Sessizlik öğrenme becerisini arttırıyor

Fareler üzerinde yapılan bir araştırmada, fare gurupları düzenli olarak gürültü ve sessizliğe maruz bırakılıyor. Araştırma sırasında günde 2 saat düzenli olarak sessizliğe bırakılan farelerin beyinleriniz hipokampüs bölümünde yeni beyin hücreleri oluştuğu gözlemleniyor. Beynimizin hipokampüs bölümü, duygu ve öğrenmeden sorumlu bölüm olduğu için, bu detay çok önemli. Ayrıca beynimizde sessizlikten dolayı oluşan yeni beyin hücreleri, aktif olarak kullanılan nöronlar. 

 Sessiz kaldığımızda bilgilerimiz içselleşmeye başlıyor

Bildiğiniz gibi beynimiz uyku halinde dahi çalışmaya devam ediyor. Aşırı gürültü ve sese maruz kalan insanlar günde bir kaç saat sessizlik yaratmayı başarırlarsa, bu durum öğrendiğimiz bilgileri daha hızlı ve etkili bir biçimde içselleştirmemize neden oluyor. Özellikle yoğun bir çalışma dönemi geçirdiğinizde belirli aralıklarla beynimizi sessizliğe bırakmak, yeni bakış açıları keşfetmemizi sağlayabilir. 

 Sessizlik konsantrasyonu yükseltiyor

Yüksek sese ve gürültüye maruz kalan beyinlerimiz, bizleri en çok da konsantrasyon konusunda zorluyorlar. Yüksek ses ve gürültünün yarattığı odaklanma problemlerini aşmanın en etkili yöntemlerinden biri de günde bir kaç saat kendimize sessiz ortamlar yaratmak. Bu sayede konsantrasyonumuz daha da yükselecektir. 

 Sessizlik sinirsel sistemlerimizi yeniliyor

Sessizliğin stres hormonu salınımı azalttığını söylemiştik. Aynı şekilde beyinsel ve sinirsel sistemlerimizin yenilenmesinde de büyük rolü var. 

 Gürültülü iş ortamında nasıl sessizliği yakalayacağız?

Sessiz ortamlar yaratamayacağınız durumlarda uzun süre bulunmak zorunda olduğunuzda, etkili bir kulaklık bizlere ihtiyacımız olan sessizliği sağlamamızda yardımcı olacaktır. Sessizliğin sık sık olmasından ziyade kesintisiz olması beynimiz açısından çok daha önemli. 

 Kaynak: Mor Çizme

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder